Spor hukuku, lisanslı olarak eskrim yaptığım ortaokul yıllarımdan beri ilgimi çekiyordu. Hukuk Fakültesi’ni de spor hukuku konusunda uzmanlaşmak için seçtim. İsviçre’de eğitimime devam ederken Türkiye’de spor hukukunun çok yanlış anlatıldığını, dünyadan kopuk ve belli çevrelerin menfaatine şekillendirildiğini gördüm.

Kadir Has Üniversitesi Spor Hukuku ve Yönetimi Sertifika Programı ise Türkiye’deki benzer programlardan farklı idi. Hocaları üst düzeydi. Sadece hukuk dersleri verilmedi. Psikoloji, sosyoloji, spor yönetimi, gazetecilik gibi alanların parmakla gösterilen uzmanları bilgilerini açık yüreklilikle paylaştılar. Programın en sevdiğim yönü ise derslerde ezber bozulması oldu. Güncel ve güncel olması beklenen konular tüm yönleriyle anlatıldı ve tartışıldı. En sert sorular bile mutlaka samimi ve gerçekçi cevaplar buldu.

Sporla ilgileniyorsanız, bu programı kaçırmayın! Spor üzerine kariyer yapmayı düşünmeseniz bile, doğru bilinen yanlışları öğrenmek ve sektörün en iyileri ile tanışmak için bile bu programa katılmalısınız!

Hem hukuk okuyup hem de sporsever olunca, insan ister istemez spor hukukuna bir ilgi duyuyor. Ben de stajyer avukatlık dönemimde bu ilgiyi bilgiye dönüştürmeye karar vererek Spor Hukuku ve Spor Yönetimi programına başvurdum. O sene içerisinde tam 15 hafta sonu boyunca, bir hobiyle uğraşır gibi, keyifle programı takip ettim.

Programın esas amacı, sporun yönetimine ve hukukuna ilişkin temel bir nosyon yaratmak. Burada “Spor hukuku bir hukuk dalı mıdır?” tartışmasına girecek değilim. Ancak spor hukukunun kendine özgü birtakım kurumları ve kuralları olduğu hususu, bugün genel olarak kabul görmektedir. Bunun yanı sıra, spor hukuku esasen diğer bütün hukuk dallarıyla iç içe veyahut dirsek temasındadır. Bu bakımdan, tıpkı hukuk fakültesini bitirmiş yeni bir mezunun genel hukuk bilgisi gibi, sizin de bu programın sonunda, spor hukukuna ve onun diğer hukuk dallarıyla ilişkisine dair genel bir düşünceniz oluşmuş olacak. Bu temeli hangi yönde geliştireceğiniz ise, tamamen sizin profesyonel tercihinize kalmış!

Programı sıkı bir şekilde takip edip bitirmek size başka katkılar da sağlıyor. Spor organizasyonlarının işleyişini işin mutfağından gelenlerden dinlediğinizde, spor yönetimi ve spor hukukunun birbirine nasıl sıkı sıkıya bağlı olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Bu anlamda iki konunun birbirini tamamladığı kanısındayım. Tüm bunların yanı sıra, alanında uzman birçok akademisyenle ve uygulayıcıyla bire bir tanışma imkânı da buluyorsunuz. Bu da şüphesiz, iş yaşamının her basamağında size ciddi bir avantaj sağlıyor.

Dolayısıyla, sporun modern işleyişini merak eden ve alanda çalışmayı düşünen kişiler için bu programın ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Her koşulda, öğrendikleriniz, geçirdiğiniz keyifli zaman ve tanıdığınız güzel insanlar yanınıza kar kalacaktır.

BESYO Spor Yöneticiliği eğitimimin yanı sıra, uluslararası organizasyonlarda uygulamalı olarak kendimi geliştirmeye çalışırken, yaşadığım en büyük eksiklik kimi zaman teorik kısma hakim olamamaktı. 

Spor Hukuku ve Yönetimi Programı sayesinde, bir hukukçu olmamama rağmen yaptığım işin teorik kısmını öğrenmeme ve hemen hemen her konu başlığı altında uzmanlaşmasam bile fikir sahibi edinmeme yardımcı oldu. Program sayesinde kazandığım bağlantıları saymıyorum bile. İşinizde başarılı olmanız için size çok katkı saglayacak, gerektiği kadar bilgiyle sizi bir adım öne taşıyacak bir program.

Spor hukukunun  büyüsü, pek çok nedene dayanıyor. Bunlardan birisi de,  farklı hukuk alanlarını ve uzmanlıklarını, kendi  bünyesinde bir  karmaşa  ile  değil, şaşırtıcı bir ahenkle  taşıyabilmesi.

Bir sertifika programından çok, bir yüksek lisans modülünü andıran Spor Hukuku ve Yönetimi Programı, her şeyden önce spor hukukunun büyüsünü ve ahengini içinde taşıyor. Beş ay süresince,  farklı  hukuk  disiplinlerinin, farklı bakış açılarının spor hukuku meseleleri  içerisinde nasıl  hazmedildiğini, her hafta ayrı şaşkınlıkla izleyebileceksiniz.

Program, mesleki ve akademik  anlamda olduğu kadar, eğitmenleri ve katılımcıları ile sağladığı dostluklar sayesinde de ufuk açan, kaçırılmayacak bir fırsat.

Twitter: @futbolhukuku

Aktif sporculuğu bıraktıktan sonra da her zaman mesleğim ile sporu bir araya getirmenin yollarını aradım. Küçük yaşlardan beri içinde olduğum spor camiasına mesleğim ile katkıda bulunabilmek en büyük arzularımdan biriydi. Meslek hayatımın ilk yıllarından itibaren spor hukuku alanında eğitim almak için fırsat kolluyordum ve bu fırsatı Spor Hukuku ve Yönetimi Sertifika Programı ile yakaladım.

Bu program rekabet hukuku ve sporun ilişkisi üzerine yapacağım çalışmalar için bana yol gösterdi.  Bu sayede, bir zamanlar öğrencisi olduğum programda şimdi ‘Rekabet Hukuku ve Spor’ dersini de verme ayrıcalığına sahibim.

Kendimi bildim bileli; bazen basketbolcu, bazen dağcı, bazen futbolcu, bazen tenisçi, sonra da futbol hakemi oldum. Ama her daim alaylı bir sporcu olarak kaldım. Mesleğim inşaat mühendisi olmasına rağmen spor hayatımın içindeydi pratik anlamda.. .Kendimde özellikle hakemlik kariyerim yükselmeye başladıktan sonra spor anlamında eksiklikler hissettim; teorik, sebepsel ve çevresel... Bunun için Spor Hukuku ve Yönetimi Programı her hafta sonu iple çekerek katıldığım bir organizasyon oldu. Kendimi spor yönetimi alanında geliştirmek istediğim için bu programı seçsem de, karşı sınıftaki Spor İletişimi Programı derslerine kaynamışlığım da çok olmuştur. :)

Neden halkımız genellikle spora sadece "skor kültürü" bağlamında bakıyor sorusuna verilecek en güzel yanıt; önce halkı bilgilendiren sporun her kolundaki profesyonellerin (medya, akademisyen, yönetici, teknik sorumlu, sporcu vs...) "spor kültürünün önemini" öğrenmesi ve uygulamasını yaşam biçimi haline getirmesidir denebilir. İşte bu noktada tüm eğitim kurumlarından ayrılıyor bu çatı altından geçenler.

Bu çatının altından geçen biri olarak; şu an spor yönetimi alanındaki akademik ve profesyonel kariyerime sağlam fikirler, yeterli kişiler ve etik düşüncelerle başlamanın kuvvetiyle devam ettiriyorum.

İyi ki bu yoldan geçmişim.

Spor Hukuku ve Yönetimi sertifika programıyla tanışmam, Sportif Direktör olarak  görev yaptığım Kartalspor’a gelen tanıtım broşürü sayesinde oldu.

İlk başlarda sertifika programına katılıp katılmama yönünde kararsız kalsam da katılmak yönünde vermiş olduğum kararın, sertifika programı boyunca ve daha sonrasına bana vermiş olduğu katkıyı göze aldığımda çok doğru bir karar olduğunu gördüm.

Normal zamanlarda kendilerini TV hariç hiçbir yerde görme şansına sahip olamadığımız ve özellikle futbol camiası içerisinde yer alan, birbirinden değerli hocaların deneyimlerini bizlerle paylaşmasının paha biçilemez olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Kendini geliştirmek ve yeni kapılar açmak isteyen herkesin bu fırsatı değerlendirmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.

Kıbrısta Avukatlık yapan; genelde sporu özelde ise futbolu seven ve yöneticilerinden birisi olarak kendimi yöneticilik anlamında geliştirmek amacıyla internet üzerinden spor ile ilgili sempozyum, sertifika programı araştırması yaparken Kadir Has Üniversitesinin "Spor Hukuku ve Yönetimi" sertifika programını gördüm. İyi ki görmüşüm. Hemen irtibata geçip kaydımı yaptırdım. Çoğu dersi online bağlantı ile başarılı bir şekilde alma fırsatı buldum.  Sertifika programına katılan yöneticiler birbirinden değerli konusunda uzman olan iyi kişiler.

Program sürecinde birçok yeni bilgi öğrendim, var olan bilgilerimi pekiştirdim ama en önemlisi Emir Bey gibi sıcakkanlı, yardımsever bir bey ile tanıştım ve birçok arkadaş edindim. Kadir Has Üniversitesi yönetimine ve özellikle her zaman yanımızda olan Emir Güney arkadaşıma böyle programlar hazırladıkları için sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Kadir Has Ünüversitesi kampüsünü eski dokusunda bırakıp bizleri oralarda eğitim aldıran ve katkı yapan herkese teşekkür ederim.

Kariyerinin belirli bir döneminde spor kulübü idareciliği yapmış, ve 2012 senesinden itibaren yine spor sektöründe faaliyet gösteren bir şirket sahibi/yöneticisi olarak Kadir Has Üniversitesi'nde almış olduğum sertifika programı sayesinde spor sektörüyle ilgili birçok yeni bilgi kazandığımı söyleyebilirim. Program süresince sporun farklı alanlarında uzmanlaşmış kişilerin bizlerle paylaştığı birikimler, deneyimler ve case studylerin sonucunda edindiğim birikimleri, halen faal olarak çalıştığım spor sektöründe kullanmaya devam ediyorum. 

Her geçen gün dinamikleri değişen ve gelişen spor dünyasında mesleki olarak yer edinmek isteyen, ve sektörle ilgili eşsiz bir network’e sahip olmak isteyen bütün arkadaşlara tavsiyem, zaman ayırıp Kadir Has Üniversitesi'nin bu değerli programına katılmaları olacaktır.

Eğitim hayatım boyunca kariyer planlamamı yaparken hemen hemen herkesin düşleyeceği ama günümüz dünyasında maalesef çok az sayıda insanın erişebildiği bir hayalim vardı: Mesleğimi hobimle birleştirebilmek. 2011-2012 akademik yılının başlangıcında, kendimi bildim bileli fazlasıyla ilgili olduğum spor dünyasının hukuki boyutuna yönelik uzmanlaşmaya karar vermiştim ve ülkemizde o dönem yaşanan gelişmelerin de etkisiyle Kadir Has Üniversitesi Spor Hukuku ve Yönetimi Sertifika Programı'na hiç düşünmeden başvurumu yaptım. 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi iken yaptığım bu başvurunun olumlu sonuçlanmasının ardından yaklaşık beş ay süren bu sertifika programının bana sağladığı imkanların spor hukukunda uzmanlaşma sürecimin ilk adımları olması dolayısıyla bendeki anlam ve önemi yadsınamaz. Sayın Levent Bıçakçı önderliğinde ve Emir Güney’in eşsiz özveri ve emekleriyle oldukça verimli geçen programın bana kattığı gerek akademik donanım, gerekse sektörde uluslararası düzeyde tecrübeye sahip eğitmenleriyle bağlantı kurma imkanını elde ettiğim için kendilerine son derece minnettarım.